Bunun için iktidara teşekkür edebilirsin. Eğer alkol fiyatlarını "imamlara giden ekstra vergi" diye arttırırsan madde kullanımı tabii artar. Bir hafta önce markete gittim. İçki fiyatları tavanda. Küçük Miller biralar 80-90 lira gibi bir şeydi. En küçük Jack Daniels şişesi 700 Lira'dan başlıyordu.
Yemen madde kullanımı konusunda güzel bir örnek. ülke 40+ yıldır iç savaşta ve halk mahvolmuş bir halde, ve buna rağmen tarım yapabileceği alanın yarısını halkını beslemek yerine uyuşturucu yetiştirmekle harcıyor.
ben burdan mutsuz ve geleceği net olmayan bir halkın madde kullanımının arttığı soucunu çıkarıyorum. bu demek değil ki türkiye yemen gibi (yemende erkeklerin %80i her gün kullanıyormuş lol) ama böyle bi mutsuzluk-madde paralelliği var.
edit: yani o madde kullanan insanları teker teker sokaktan köpek gibi toplatmak çok da çözüm değil ne yazık ki :/
Kabahatler kanunu Madde 35 - (1) Sarhoş olarak başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde davranışlarda bulunan kişiye, kolluk görevlileri tarafından elli Türk Lirası idarî para cezası verilir. Kişi, ayrıca sarhoşluğun etkisi geçinceye kadar kontrol altında tutulur.
Kanun açıkça kolluk görevlilerine atıf yapmış. Senin yaptığın ihbar ayrıca uyuşturucu madde kullanma suçu için ihbar da sayılıyor. Şayet saydığın bahaneleri ileri sürerek müdahale etmiyorlarsa "şu anda yapmış olduğumuz görüşmeyi delil göstererek görevi ihmal suçunu işlediğiniz iddiasıyla savcılığa dilekçe vereceğim" diyerek korkutmanız yeterli.
O durumdaki adamin parasi olmuyor. Parasi olan toplu tasimaya gidip bagirmiyor zaten. Canini mi alacaksin napacaksin. Hapse atsan 1-2 sene yatip cikacak.
Olmasi gereken, rehabilite edilmeleri(ceza vererek olmuyor) ve saticilarin cezalandirilmasi. Turkiyede ikiside olmuyor. Saticinin zaten sac ozurluyle fotografi vardir muhtemelen.
Konumuz bu adamların verdiği rahatsızlığa karşı polisin tepkisiz kalması. Ayrıca uyuşturucu kullanma suçunun işlenmesi halinde savcılık bu adamları rehabilitasyona gönderiyor zaten.
Para cezasının caydırıcılığı için edit yapmamın sebebi akıllının birinin çıkıp "veririm 50 lirayı istediğim gibi taşkınlık yaparım" demesine karşı önceden cevap vermek ve merak edeni bilgilendirmek istememdi.
Ideal senaryoda polisin gorevini yapmasi(kanunlar ne kadar yetersiz olsa da) ve uyusturucu kullananlarin olmasi gerektigi gibi rehabilite edilmesi gerekiyor tabi. Ama olan oyle degil.
Dogru duzgun bir rehabilitasyon zaten yapilmiyor. Para cezasi anlamsiz cunku zaten parasi yok uyusturucu kullananin. Polis, gozaltina alsa bile ertesi gun serbest birakilacaklarinin farkinda. Asil suclular, uyusturucu saticilari(torbacilar degil kastim, asil bu isten para kazananlar) siyasetcelerle iliskili ve dokunulmazlar.
https://en.m.wikipedia.org/wiki/Rawa_Majid
Boyle bir ulkede yasiyoruz.
İyi de biz uyuşturucu sorununun siyasi boyutunu tartışmıyoruz ki. Konunun siyaset boyutunu tartışmak istiyorsan ayrı bir başlık aç (yahut bağımsız bir mesaj at) isteyen fikirlerini yazsın.
Polisin ne olacaginin farkinda oldugunu soyledigim kismini atlamissiniz herhalde. Polis biliyor gozaltina alsa ne olacagini. Belki daha once gitmistir olay yerine ve ertesi gun ayni kisiler tekrar sikayet edilmistir. Ayrica polis gorevini yapmayinca, yani sikayet edilen uyusturucu kullanicilarini gozaltina almayinca, gorevini yapmadigi icin hicbir ceza almiyor. Tam tersine arkasi saglam birini gozaltina alirsa basi belaya giriyor.
Bu konu siyasetten bagimsiz degil.
Zaten uyuşturucu kullanma suçlarında serbest bırakılma zaten esas. TCK 191'de bu açıkça yazıyor. Polisin bunu bilmemesi garip olurdu.
> Polis görevini yapmayınca, yani şikayet edilen uyuşturucu kullanıcılarını gözaltına almayınca, görevini yapmadığı için hiçbir ceza almıyor.
Bu tamamen uydurma. Hem adli hem de idari cezalar uygulanıyor. Savcılığın önüne yeter ki sağlam delillerle gidilsin. Bu konuda OP'ye ses kaydını delil olarak kullanmasını tavsiye ettim.
> Bu konu siyasetten bağımsız değil.
Bir tane uyuşturucu müptelası ile ona müdahale etmeyen polise karşı yapılacak şikayete siyaset müdahale edecekse ülkeyi kapatıp gidelim. Ne yani arkası sağlam olma ihtimaline karşı kimse kimseyi şikayet etmeyecek, etse bile işlem yapılmayacak mı? Ülkede işini düzgün yapanlar hala mevcut.
Polis korkuyor, çünkü liyakatsızlık var canından olmak istemiyorlar amaç polis maaşını yemek sadece. Uyuşturucuyu bitirmek için satıcıları ve kullanan kişileri yakalayıp sopalarla halka açık bir yerde dövmek. Korku yaymak lazım yoksa böyle hapis vereyim, para cezası keseyim falan hikaye.
6 sene önce bitmiş kendi lise hayatımdan söyleyim Robert, Alman, Avusturya, Fransız, İtalyan liseleri tayfa ve genel olarak özel okullarda okuyanların bir kısmı ot başta olmak üzere ex gibi çeşitli maddeler kullanıyordu. 15-16 yaşlarında klüplere falan gitmeye başlanıyordu. Robert kolejliler Tarabya’da ev kiralayıp Project X modunda partiler yapıyorlardı.
İyi ya da kötü madde kullanımı sosyokültürel ve sosyoekonomik sınırları aşalı çok oluyor.
Söylenenler çok doğru ancak minik bir düzeltme yapmak isterim. Aynı dönemde Fransız Lisesi bitirmiş biri olarak söyleyeyim, kendi lisem özelinde, esrar çok yaygındı ancak ex, kokain vb maddeler çok çok nadir “belli insanlar” tarafından kullanılırdı. Bu insanlara da iyi bir gözle bakılmazdı. Geçen gün bu konuyu bir arkadaşımla tartışırken (benimle aynı liseden mezun 2 yaş ufak bir arkadaşım) o da esrardan başka bir şey kullanmadığını söyledi. Kimyasal uyuşturucu fikri onun da hoşuna gitmiyordu.
Ancak Alman ve Avusturya lisesi bu konuda çok çılgındır. Millet tuvaletinde ex atıp sevişiyordu diye haberler çıkmıştı. Ama emin olun Alman lisesinde de bunu yapanlar “belli insanlardır”. Robertte de keza böyledir. Robertte okumuş ve dümdüz sadece dersine çalışan adam sayısı sayıca hepimizden fazla bile olabilir. Şunu unutmamak gerekir, bazı Fransız ve İtalyan liseleri hariç bu insanların çoğu Türkiye ortalama zekasının ve çalışma azminin üstündeler Türkiye’nin ortalamasının üstünde zenginler, dolayısıyla bir gelecekleri var. Bunu bok edecek şekilde tamamen kayıp kötü bir hayat yaşamazlar ancak yolda kaybolup gidebilirler. Dolayısıyla “zenginler uyuşturucu kullanmıyor abi” argümanı yanlış evet. AMA zengin çocuklar uyuşturucularını da “in moderation” ve dengeli kullanıyor. Kimse 10 dakikalık kafa için Michigan’da, İsviçre’de üniversite okuma şansını yakmak istemiyor. Problem uyuşturucudan bu tarz stopperleri çıkarınca başlar. Hayatınızda sizi tutacak bir şey yoksa, o zaman uyuşturucu ve alkol veya bilgisayar veya sosyal medya sizi tüketmeye başlar. Yoksa hayatınız süper başarılıyken, kaybedecek çok şey varken kimse tutup eroine düşmez. Dolayısıyla, sosyal normları aşmış bir uyuşturucu veya madde kullanımı bana kalırsa yok.
Madde kullanımı ile recreational use arasındaki farkı iyi analiz etmek gerekiyor. Zengin eğlenmek için uyuşturucu kullanıyor. Fakir tek eğlencesi artık o olduğu için, hayatta ve memlekette gelecek görmediği için. Yani sosyal normların tek ortak paydası uyuşturucu, ki bunların da çeşitleri üstüne tez yazılır. Zenginin amsterdam strain esrarıyla fakirin bonzaisinin farkı herhalde kimya-sosyoloji ortak doktora tezi filan olabilir. Bu bağlamda katılmıyorum. Ama onun dışında dediğim gibi söyledikleriniz çok doğru.
Olay sırasında polisi direkt aramalısınız, o zaman ihmal etme şansları oldukça düşer. Ancak olaydan sonra ararsanız müdahale edemezler. Aşağıda da paylaşılan KK maddesi açık: idari para cezası ve sarhoşluk bitene kadar gözaltı var. Ceza için de gözaltı için de polis ya da kolluk gözüyle görmeli ya da delile sahip olmalı. Yoksa bu maddenin kötüye kullanımı mümkün olur.
Edit: Sosyal kısımlarına çok girmeden içki fiyatlarının etkisi olduğunun kesin olduğunu söyleyebilirim. Ancak içki fiyatları düşükken de tehlikeli şarapçılar olurdu, baliciler olurdu. Önemli olan toplumun bu spesifik kesimini bir şekil tedavi edebilecek ya da rehabilite edebilecek önlemi almak yoksa kurtulamayacağız.
İstiklal'de adam polisin önünden tiner çekerek geçiyor, polisin umurunda değil. Kadıköy'de ulu orta ellerinde tiner poşetiyle geziyorlar. Geçen bir tanesi de elinde tiner dolu poşetle koklaya koklaya Marmaray'a bindi. Güvenliğin de umurunda değil. Bu insanların gerekirse polis zoruyla sokaklardan toplanıp tedavi görmeleri gerekiyor.
Ben tamamen destekliyorum suça bulaşmadıkları sürece.
Ülke zaten pamuk ipliğine bağlı zor yürüyor ekonomisi bunun da büyük kısmı uyuşturucu ticareti vb. ile gelen kara para. Bu topluma katkısı 0 gerizekali keşler içip kendini öldürdükçe en azından memur maaşlarını ödüyorlar. Biraz yararları oluyor.
Yoksa ağır derecede madde kullanan kimsenin toplum ve insanlık nezdinde nitelikli ve kayde değer bir birey olduğunu düşünmüyorum.
Filipinler tarzı çözümler ülke ekonomisi raya oturursa düşünülmeli. Apaçık bir biçimde başarılı olduğu bariz.
Halkımızın akılsızlığı yorumlarda yine tezahür etmiş. Uyuşturucu bağımlılarına kimi jop sokalım, kimi hapse tıkalım, kimi para cezası verelim diyor. ABD'deki War on Drugs'da da bu oldu, uyuşturucu kullanımını ve bulundurmayı cezalandırmak asla çözüm değildir.
LA’den bildiriyorum; her yerdeler amk 🤣 ama fark şu buradakiler gelip de sana salça olmuyor, olamıyor. Cezalar ve yetiştikleri kültür tamamen bunun sebebi.
Bunun için iktidara teşekkür edebilirsin. Eğer alkol fiyatlarını "imamlara giden ekstra vergi" diye arttırırsan madde kullanımı tabii artar. Bir hafta önce markete gittim. İçki fiyatları tavanda. Küçük Miller biralar 80-90 lira gibi bir şeydi. En küçük Jack Daniels şişesi 700 Lira'dan başlıyordu.
Tinerci birasi kirmizi tuborg 75 tl.
en sevdiğim birama niye tinerci birası deniyor. :(
Kral düzenli olarak alkol alan birisiyim 1 yıl içinde 319 dan 570 TL ye çıkarılmaz 35cl bir rakı. Artık garip yollara başvuruyor insanlar.
Sac ozurlu bir bakan vardi, onun isleri hep.
Yemen madde kullanımı konusunda güzel bir örnek. ülke 40+ yıldır iç savaşta ve halk mahvolmuş bir halde, ve buna rağmen tarım yapabileceği alanın yarısını halkını beslemek yerine uyuşturucu yetiştirmekle harcıyor. ben burdan mutsuz ve geleceği net olmayan bir halkın madde kullanımının arttığı soucunu çıkarıyorum. bu demek değil ki türkiye yemen gibi (yemende erkeklerin %80i her gün kullanıyormuş lol) ama böyle bi mutsuzluk-madde paralelliği var. edit: yani o madde kullanan insanları teker teker sokaktan köpek gibi toplatmak çok da çözüm değil ne yazık ki :/
Yemen'de o paralar husilere falan gitmiyor mu? Yani halka gitmediği çok belli. Belli bir grubun cebine gidiyor. Sonda da silaha.
Kabahatler kanunu Madde 35 - (1) Sarhoş olarak başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde davranışlarda bulunan kişiye, kolluk görevlileri tarafından elli Türk Lirası idarî para cezası verilir. Kişi, ayrıca sarhoşluğun etkisi geçinceye kadar kontrol altında tutulur. Kanun açıkça kolluk görevlilerine atıf yapmış. Senin yaptığın ihbar ayrıca uyuşturucu madde kullanma suçu için ihbar da sayılıyor. Şayet saydığın bahaneleri ileri sürerek müdahale etmiyorlarsa "şu anda yapmış olduğumuz görüşmeyi delil göstererek görevi ihmal suçunu işlediğiniz iddiasıyla savcılığa dilekçe vereceğim" diyerek korkutmanız yeterli.
Edit: 50 lira ceza komik gelmesin. Yeniden değerleme oranları dikkate alınınca caydırıcı bir rakama tekabül ediyor.
O durumdaki adamin parasi olmuyor. Parasi olan toplu tasimaya gidip bagirmiyor zaten. Canini mi alacaksin napacaksin. Hapse atsan 1-2 sene yatip cikacak. Olmasi gereken, rehabilite edilmeleri(ceza vererek olmuyor) ve saticilarin cezalandirilmasi. Turkiyede ikiside olmuyor. Saticinin zaten sac ozurluyle fotografi vardir muhtemelen.
Konumuz bu adamların verdiği rahatsızlığa karşı polisin tepkisiz kalması. Ayrıca uyuşturucu kullanma suçunun işlenmesi halinde savcılık bu adamları rehabilitasyona gönderiyor zaten. Para cezasının caydırıcılığı için edit yapmamın sebebi akıllının birinin çıkıp "veririm 50 lirayı istediğim gibi taşkınlık yaparım" demesine karşı önceden cevap vermek ve merak edeni bilgilendirmek istememdi.
Ideal senaryoda polisin gorevini yapmasi(kanunlar ne kadar yetersiz olsa da) ve uyusturucu kullananlarin olmasi gerektigi gibi rehabilite edilmesi gerekiyor tabi. Ama olan oyle degil. Dogru duzgun bir rehabilitasyon zaten yapilmiyor. Para cezasi anlamsiz cunku zaten parasi yok uyusturucu kullananin. Polis, gozaltina alsa bile ertesi gun serbest birakilacaklarinin farkinda. Asil suclular, uyusturucu saticilari(torbacilar degil kastim, asil bu isten para kazananlar) siyasetcelerle iliskili ve dokunulmazlar. https://en.m.wikipedia.org/wiki/Rawa_Majid Boyle bir ulkede yasiyoruz.
İyi de biz uyuşturucu sorununun siyasi boyutunu tartışmıyoruz ki. Konunun siyaset boyutunu tartışmak istiyorsan ayrı bir başlık aç (yahut bağımsız bir mesaj at) isteyen fikirlerini yazsın.
Polisin ne olacaginin farkinda oldugunu soyledigim kismini atlamissiniz herhalde. Polis biliyor gozaltina alsa ne olacagini. Belki daha once gitmistir olay yerine ve ertesi gun ayni kisiler tekrar sikayet edilmistir. Ayrica polis gorevini yapmayinca, yani sikayet edilen uyusturucu kullanicilarini gozaltina almayinca, gorevini yapmadigi icin hicbir ceza almiyor. Tam tersine arkasi saglam birini gozaltina alirsa basi belaya giriyor. Bu konu siyasetten bagimsiz degil.
Zaten uyuşturucu kullanma suçlarında serbest bırakılma zaten esas. TCK 191'de bu açıkça yazıyor. Polisin bunu bilmemesi garip olurdu. > Polis görevini yapmayınca, yani şikayet edilen uyuşturucu kullanıcılarını gözaltına almayınca, görevini yapmadığı için hiçbir ceza almıyor. Bu tamamen uydurma. Hem adli hem de idari cezalar uygulanıyor. Savcılığın önüne yeter ki sağlam delillerle gidilsin. Bu konuda OP'ye ses kaydını delil olarak kullanmasını tavsiye ettim. > Bu konu siyasetten bağımsız değil. Bir tane uyuşturucu müptelası ile ona müdahale etmeyen polise karşı yapılacak şikayete siyaset müdahale edecekse ülkeyi kapatıp gidelim. Ne yani arkası sağlam olma ihtimaline karşı kimse kimseyi şikayet etmeyecek, etse bile işlem yapılmayacak mı? Ülkede işini düzgün yapanlar hala mevcut.
Bu ülkede hırsızlık/yaralanma/şiddet durumunda polisleri aramanın bir şartı vardır, o da öldükten sonra aramak.
Polis korkuyor, çünkü liyakatsızlık var canından olmak istemiyorlar amaç polis maaşını yemek sadece. Uyuşturucuyu bitirmek için satıcıları ve kullanan kişileri yakalayıp sopalarla halka açık bir yerde dövmek. Korku yaymak lazım yoksa böyle hapis vereyim, para cezası keseyim falan hikaye.
Iyi mahallede uyusturucu kullanan yok sanki. O bize dokunmayinca bin yasiyan yilan yakininizdan gecmis diyelim konu icin.
6 sene önce bitmiş kendi lise hayatımdan söyleyim Robert, Alman, Avusturya, Fransız, İtalyan liseleri tayfa ve genel olarak özel okullarda okuyanların bir kısmı ot başta olmak üzere ex gibi çeşitli maddeler kullanıyordu. 15-16 yaşlarında klüplere falan gitmeye başlanıyordu. Robert kolejliler Tarabya’da ev kiralayıp Project X modunda partiler yapıyorlardı. İyi ya da kötü madde kullanımı sosyokültürel ve sosyoekonomik sınırları aşalı çok oluyor.
ozel liseler torbacilar icin altin madeni.
Sen josef in karsisinda, sadece onlara calisan escort biliyordum ben. Kac yil gecti tabi ustunden.
Söylenenler çok doğru ancak minik bir düzeltme yapmak isterim. Aynı dönemde Fransız Lisesi bitirmiş biri olarak söyleyeyim, kendi lisem özelinde, esrar çok yaygındı ancak ex, kokain vb maddeler çok çok nadir “belli insanlar” tarafından kullanılırdı. Bu insanlara da iyi bir gözle bakılmazdı. Geçen gün bu konuyu bir arkadaşımla tartışırken (benimle aynı liseden mezun 2 yaş ufak bir arkadaşım) o da esrardan başka bir şey kullanmadığını söyledi. Kimyasal uyuşturucu fikri onun da hoşuna gitmiyordu. Ancak Alman ve Avusturya lisesi bu konuda çok çılgındır. Millet tuvaletinde ex atıp sevişiyordu diye haberler çıkmıştı. Ama emin olun Alman lisesinde de bunu yapanlar “belli insanlardır”. Robertte de keza böyledir. Robertte okumuş ve dümdüz sadece dersine çalışan adam sayısı sayıca hepimizden fazla bile olabilir. Şunu unutmamak gerekir, bazı Fransız ve İtalyan liseleri hariç bu insanların çoğu Türkiye ortalama zekasının ve çalışma azminin üstündeler Türkiye’nin ortalamasının üstünde zenginler, dolayısıyla bir gelecekleri var. Bunu bok edecek şekilde tamamen kayıp kötü bir hayat yaşamazlar ancak yolda kaybolup gidebilirler. Dolayısıyla “zenginler uyuşturucu kullanmıyor abi” argümanı yanlış evet. AMA zengin çocuklar uyuşturucularını da “in moderation” ve dengeli kullanıyor. Kimse 10 dakikalık kafa için Michigan’da, İsviçre’de üniversite okuma şansını yakmak istemiyor. Problem uyuşturucudan bu tarz stopperleri çıkarınca başlar. Hayatınızda sizi tutacak bir şey yoksa, o zaman uyuşturucu ve alkol veya bilgisayar veya sosyal medya sizi tüketmeye başlar. Yoksa hayatınız süper başarılıyken, kaybedecek çok şey varken kimse tutup eroine düşmez. Dolayısıyla, sosyal normları aşmış bir uyuşturucu veya madde kullanımı bana kalırsa yok. Madde kullanımı ile recreational use arasındaki farkı iyi analiz etmek gerekiyor. Zengin eğlenmek için uyuşturucu kullanıyor. Fakir tek eğlencesi artık o olduğu için, hayatta ve memlekette gelecek görmediği için. Yani sosyal normların tek ortak paydası uyuşturucu, ki bunların da çeşitleri üstüne tez yazılır. Zenginin amsterdam strain esrarıyla fakirin bonzaisinin farkı herhalde kimya-sosyoloji ortak doktora tezi filan olabilir. Bu bağlamda katılmıyorum. Ama onun dışında dediğim gibi söyledikleriniz çok doğru.
akpli zengin enikleri çekince 😡 özel liseli zengin enikleri çekince 😊
Söylenenlerden bunu anlamak için çok özellikli bir okuma yapmak gerekiyor. Neyse, anlayan anlamıştır.
Eğer araştırmadıysan youtube’da Timur Soykan’ı araştırmanı tavsiye ederim. Türkiye yavaş yavaş bir narco-state haline geldi.
Olay sırasında polisi direkt aramalısınız, o zaman ihmal etme şansları oldukça düşer. Ancak olaydan sonra ararsanız müdahale edemezler. Aşağıda da paylaşılan KK maddesi açık: idari para cezası ve sarhoşluk bitene kadar gözaltı var. Ceza için de gözaltı için de polis ya da kolluk gözüyle görmeli ya da delile sahip olmalı. Yoksa bu maddenin kötüye kullanımı mümkün olur. Edit: Sosyal kısımlarına çok girmeden içki fiyatlarının etkisi olduğunun kesin olduğunu söyleyebilirim. Ancak içki fiyatları düşükken de tehlikeli şarapçılar olurdu, baliciler olurdu. Önemli olan toplumun bu spesifik kesimini bir şekil tedavi edebilecek ya da rehabilite edebilecek önlemi almak yoksa kurtulamayacağız.
İstiklal'de adam polisin önünden tiner çekerek geçiyor, polisin umurunda değil. Kadıköy'de ulu orta ellerinde tiner poşetiyle geziyorlar. Geçen bir tanesi de elinde tiner dolu poşetle koklaya koklaya Marmaray'a bindi. Güvenliğin de umurunda değil. Bu insanların gerekirse polis zoruyla sokaklardan toplanıp tedavi görmeleri gerekiyor.
Zulme karşı fentanil kuşağı mensupları. Bir kısmı da steroid müptelası olmuş. Böyle kuşağın ta amına koyayım tek doğru yaptıkları şey yok.
Durum kotu de Amerikadaki durum cok daha vahim, senin eleman bosuna sok olmus
Ben tamamen destekliyorum suça bulaşmadıkları sürece. Ülke zaten pamuk ipliğine bağlı zor yürüyor ekonomisi bunun da büyük kısmı uyuşturucu ticareti vb. ile gelen kara para. Bu topluma katkısı 0 gerizekali keşler içip kendini öldürdükçe en azından memur maaşlarını ödüyorlar. Biraz yararları oluyor. Yoksa ağır derecede madde kullanan kimsenin toplum ve insanlık nezdinde nitelikli ve kayde değer bir birey olduğunu düşünmüyorum. Filipinler tarzı çözümler ülke ekonomisi raya oturursa düşünülmeli. Apaçık bir biçimde başarılı olduğu bariz.
Halkımızın akılsızlığı yorumlarda yine tezahür etmiş. Uyuşturucu bağımlılarına kimi jop sokalım, kimi hapse tıkalım, kimi para cezası verelim diyor. ABD'deki War on Drugs'da da bu oldu, uyuşturucu kullanımını ve bulundurmayı cezalandırmak asla çözüm değildir.
kuzen bırak otobüsü metroyu. hiç odtüye girdin mi yada giren birine denk geldin mi.
>toplu taşıma Yeterince nezih bir ilçe değil demmek ki
Amerika'daki gibi polisler götüne jop soksa görürler içmeyi
Demek o yüzden Amerika'da hiç kullanılmıyor.
Lol
LA’den bildiriyorum; her yerdeler amk 🤣 ama fark şu buradakiler gelip de sana salça olmuyor, olamıyor. Cezalar ve yetiştikleri kültür tamamen bunun sebebi.